CHP’den Doğu Akdeniz’de gizli pazarlık iddiası

CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, Doğu Akdeniz’de ABD ve İsrail’in de arkasında olduğu Kıbrıs merkezli doğal gaz ve petrol projesine dair gizli pazarlıklar yapıldığı iddiasında bulundu. Erdoğan’ın Türkiye’nin Kıbrıs’taki garantörlük statüsünden feragat etmeye hazırlandığını öne süren Karabat, “Jeopolitik rant için Türkiye’yi otoriter rejime çevirme planları yapılıyor” dedi.

Esad’ın devrilmesiyle birlikte Doğu Akdeniz’de enerji planlarının yeniden masaya yatırıldığına dikkat çeken Karabat, “Bölgede inşa edilecek doğal gaz boru hatları ile limanlar, yeni bir düzen ve ekonomi sağlayacak. Bölgede oyun kurucu Trump ve İsrail. Doğu Akdeniz’deki doğal gazın Avrupa’ya transferi için mutlak suretle boru hattına ihtiyaç var. Akdeniz ve Ege Denizi’nin zeminine boru hattı yüksek maliyet nedeniyle döşenemiyor. Bu nedenle boru hattının karadan, yani Türkiye’den geçmesi gerekiyor. Doğu Akdeniz’deki yer altı kaynaklarının büyüklüğü tahmini 2 trilyon dolar civarında. Yeni keşiflerle bu daha da artacaktır. Katar, Irak ve Suriye’nin toplam yer altı zenginliği ise 12 trilyon doları aşmaktadır” dedi.

Kıbrıs’ta toplanacak, Türkiye ve Suriye’ye boru hattı kurulacak

Plana göre bölgede çıkarılacak bütün doğal gazın Kıbrıs Adası’nda toplanacağını söyleyen Karabat, “Oradan da boru hattıyla Türkiye’ye aktarılacak. Kıbrıs’ın Dipkarpaz Burnu ile Adana Yumurtalık arasında boru hattı kurulması planlanıyor. Suriye’deki Banyas Limanı da, Türkiye’nin Yumurtalık bölgesi gibi konumlandırılacak. Oraya karadan petrol ve doğal gaz boru hatlarının ulaştırılması planlanıyor. Banyas’tan da Kıbrıs’a boru hattı çekilecek” dedi.

"Erdoğan dış destek için Kıbrıs’ta garantörlükten vazgeçebilir"

Projede en hassas konunun ise Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Türkiye tarafından tanınması olduğunu söyleyen Karabat, “Türkiye Kıbrıs’ta garantör ülke ve Erdoğan bundan feragat etmeyi planlıyor. Erdoğan işte elinde bu kozla pazarlık yapıyor. Hatırlayın, geçen Kasım ayında Macaristan’da Erdoğan ve Hakan Fidan, Güney Kıbrıs lideri Nikos Hristodulidis, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ve Arnavutluk Başbakanı EdiRama ile bir araya geldi. AKP, ömrünü uzatmak ve Doğu Akdeniz’de bu planlara destek vermek için Türkiye’nin Kıbrıs’taki garantörlük vasfını sonlandırmak dahil her şeyi yapabilir. Hakan Fidan son dönem yaptığı yurt dışı ziyaretlerde kapalı kapılar ardında en çok Kıbrıs konusunu konuşmaktadır” dedi.

Trump ve İsrail projenin arkasında

Bu süreçte pazarlık yapılan kilit ismin ise Trump’ın yakın arkadaşı ve ABD'nin önde gelen petrol ve doğal gaz yatırımcılarından birisi olan milyarder Harold Hamm olduğunu iddia eden Karabat, “Hamm’ın şirketi Continental Resources ve Teksas merkezli TransAtlantic Petroleum ile TPAO arasında ortak girişim anlaşması yapıldı. Diyarbakır ve Trakya’da kaya gazı ve kaya petrolü aramaları yapılacak. Tesadüf bu ya, Hamm’ın Kuzey Amerika dışındaki ilk büyük işi TPAO ile oldu! Diğer bir tesadüf de, Ekrem İmamoğlu’na yapılan 19 Mart darbe girişiminden sadece 5 gün önce bu anlaşmanın yapıldığı duyuruldu. Diyarbakır ve Trakya’da potansiyel yer altı kaynağının 350 milyar dolar olduğu ifade ediliyor. İskenderun Körfezi’nde de bize ait petrol kaynakları olduğu belirtiliyor. Buranın da Hamm’a verilmesi söz konusu.”

Harold Hamm’ın İsrail ile çok yakın ilişkileri olduğunu kaydeden Karabat, “Bölgedeki boru hattı projesinde en büyük aktörlerden birisi Hamm, AKP ile çoktan çalışmaya başladı. Doğu Akdeniz’den çıkarılacak doğal gazdan ve limanlardaki ticaretten on milyarlarca doları bulan pay isteniyor” dedi.

"Jeopolitik rant için otoriter rejim"

Erdoğan yönetiminin Trump, AB, İngiltere ve Rusya ne isterse verebileceğini ve “Benden başkasıyla plan yapamazsınız” diyerek muhalefete operasyona başlattığını ifade eden Karabat, “AKP, mayıs ayına kadar Trump’tan randevu koparmak istiyor. Bu yüzden elini hızlı tutup İmamoğlu için düğmeye bastı. Jeopolitik rant için Türkiye’yi otoriter rejime çevirme planları yapılıyor. Deşifre ettiğimiz bu planlar tarihe utanç sayfaları olarak geçecek. Burada rol alan kim varsa, günü geldiğinde yargı ve halkımız önünde hesabını tek tek verecek” dedi. (Politika Servisi)